Günümüzün 6-8 saatini, ömrümüzünde üçte birini uykuda geçiriyoruz. Zaman zaman bu sayı dilimi daha aza veya daha fazlaya çıkabiliyor. Bu yüzden kişinin doğru şekilde yatış pozisyonu alması çok önemlidir. Yanlış pozisyonda uyumak omuzgalarda kalıcı problemlere yol açabilir. Ayrıca sabah kalktığımızda bedenimizde bel, boyun ve çeşitli kas ağrıları oluşturabilir. Doğru yatış pozisyonunun yanı sıra yattığımız yatağımızın ve yastığımızın da kişiye uygun olması önem arz etmektedir.
Bunun için yatağın alt kısmı yaylı üstteki pedi ise yumuşak bir materyalden yapılmış, tam ortopedik bir yatak olması önerilir. Sert zeminde yatmak kişinin bel sağlığı açısından uygun değildir. Kullandığımız yastık ise orta sertlikte olup, boyun ve omuz arasındaki boşluğu desteklemesi gerekmektedir. Yani başımız yastığın içine gömülmemelidir. Ayrıca yatağımız vücudumuzun eğilimlerini (Bel çukuru, kalça, bacak ve sırt) destekleyecek orta sertlikte olmalıdır. Vücudumuzda, kafamızın yastığa gömülmemesi gibi yatağa gömülmemesi gerekmektedir.
İdeal yatak boyu kendi boyumuzdan 15-20 cm kadar fazla, eni ise en az 95 cm olmalıdır. En tehlikeli yatış türü yüz üstü yatmaktır. Yüzüstü yatan bir bireyin iç organlarına yatak baskı yapar ve kişi bundan zarar görebilir. Özellikle uzun süre yüzüstü yatmak bu tehlikeyi daha çok arttırmaktadır. Yüzüstü yatmak bel çukurunu arttıracağından dolayı da tavsiye edilmez. En ideal yatış pozisyonu sağ tarafımıza yatmaktır. Zira dinimizin de en uygun gördüğü yatış pozisyonu budur. Sağ tarafımıza yattığımızda kalp atışımız ve mide bağırsak sistemimiz yavaşlar. Bu sayede kalbimiz daha az yorulur ve uykuya dalmamız kolaylaşır. Sağ tarafa yatarak ve ayaklarımızı hafifçe karına doğru çekerek uyumak sağlık açısından oldukça faydalıdır ve sünnettir. Bir diğer konu ise karanlıkta yatmaktır. Karanlıkta yattığımızda vücudumuzda melatonin hormonu salgılanır. Melatonin hormonu hastalıkların iyileşmesini hızlandırır ve sabah uyandığımızda daha dinç kalmamızı sağlar. Göz sağlığı açısından da oldukça önemlidir.
0
yorum
